OMIT Edilmek Ne Demek? Görünmeyeni Görmek Üzerine Bir Yolculuk
Bazı kelimeler vardır ki sözlük anlamı son derece basittir ama hayatta bıraktığı iz, hiç de öyle değildir. “Omit edilmek” de onlardan biri. İngilizce kökenli “omit”, “dahil edilmemek”, “atlamak”, “çıkarmak” gibi anlamlara gelir. Ancak bu kelimeyi sadece bir çeviri olarak görmek, konunun özünü kaçırmak olur. Çünkü “omit edilmek” yalnızca bir metinden silinmek değil, bir grubun dışına itilmektir. Peki neden bu kadar can yakıcıdır? Ve kadınlar ile erkekler bu kavrama neden bu kadar farklı gözlerle bakar?
“Omit” Edilmenin Temel Anlamı
“Omit” kelimesi İngilizce’de genellikle “to leave out” veya “to exclude” anlamında kullanılır. Yani bir şeyi bilinçli ya da bilinçsiz olarak hariç tutmak, listeye koymamak, yok saymaktır. Örneğin bir rapordan önemli bir veriyi çıkarmak da bir “omit” eylemidir; bir insanı toplantıdan haberdar etmemek de…
Ancak bu basit tanım, kavramın duygusal ve toplumsal etkisini tam olarak açıklayamaz. Çünkü bir şeyin “dahil edilmemesi”, onun sadece yokluğu anlamına gelmez; aynı zamanda değer görmediği, önemsiz bulunduğu anlamına da gelebilir. Ve işte tam da burada, “omit edilmek” hayatın birçok alanında derin izler bırakır.
Farklı Perspektifler: Kadın ve Erkek Yaklaşımları
Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Bakışı
Erkeklerin dünyasında “omit edilmek” genellikle bir veri, süreç ya da strateji sorunu olarak değerlendirilir. Bir bilgi eksikse, düzeltilmelidir. Bir proje listesinde yer alınmadıysa, sebebi analiz edilmelidir. Bu yaklaşımda duygular değil, mantık öne çıkar. “Omit” edilmenin ardında insan ilişkilerinden çok sistem hataları aranır.
Örneğin bir ekip toplantısına çağrılmayan bir erkek, bunu kişisel bir dışlama olarak değil, organizasyonel bir eksiklik olarak görebilir. Hemen ardından sorar: “Bu karar nasıl alındı? Bilgi akışı nerede tıkandı?” Bu yaklaşımda çözüm odaklılık, duygusal etkilerin önüne geçer.
Kadınların Duygusal ve Toplumsal Bakışı
Kadınlar için “omit edilmek” ise çoğu zaman görülmemek, değer verilmemek anlamına gelir. Çünkü toplumsal roller, kadınların ilişkisel ve sosyal bağlara daha fazla önem vermesine neden olmuştur. Bu yüzden bir e-posta listesine dahil edilmemek, bir projede adının geçmemesi ya da bir karar sürecine davet edilmemek, yalnızca “bir eksiklik” değil, aynı zamanda varlığının silinmesi gibi hissedilir.
Bu duygusal bakış açısı, sosyal adalet ve eşitlik meseleleriyle de iç içedir. Kadınlar, omit edilmenin sadece bireysel değil, sistematik bir dışlama biçimi olabileceğini de sıkça vurgular. Bu nedenle “omit” kavramı, kadınlar için bir adalet mücadelesinin parçasına dönüşebilir.
Toplumsal Hayatta Omit Edilmenin Yansımaları
Omit edilmek sadece kişisel ilişkilerde değil, sosyal ve kurumsal hayatta da karşımıza çıkar. Örneğin:
- İş dünyasında: Kadınların yönetim kurullarında az temsil edilmesi, bazı yeteneklerin görünmez kalması “omit” kavramının kurumsal versiyonudur.
- Medya ve kültürde: Azınlıkların, farklı kimliklerin anlatılarda yer bulamaması, görünmez kılınmaları bir tür toplumsal omit’tir.
- Dil ve tarih yazımında: Bazı olayların veya kişilerin tarih kitaplarından çıkarılması da “omit” eyleminin sessiz ama etkili bir biçimidir.
Bu örnekler gösteriyor ki, “omit” edilmek sadece bir eksiklik değil, aynı zamanda iktidar ilişkilerinin bir göstergesidir. Kimin görünür olduğu, kimin hikâyesinin anlatıldığı ve kimin sesi duyulduğu, toplumsal dengeleri belirler.
Omit Edilmeye Karşı Ne Yapabiliriz?
Bu sorunun tek bir cevabı yok. Ancak birkaç yaklaşım öne çıkıyor:
- Farkındalık yaratmak: Hangi alanlarda dışlandığımızı ve bunun nedenlerini sorgulamak ilk adımdır.
- Ses çıkarmak: Omit edildiğimizde sessiz kalmamak, varlığımızı görünür kılmak önemlidir.
- Kapsayıcılığı savunmak: Kurumlar, ekipler ve topluluklar içinde daha kapsayıcı yapılar kurmak, “omit” eylemlerini azaltır.
Düşündürmek İçin Sorular
Şimdi biraz da siz düşünün:
- Hiç bilerek ya da bilmeyerek birini “omit” ettiniz mi? Neden?
- Omit edildiğinizde bunu kişisel mi yoksa yapısal bir sorun olarak mı görüyorsunuz?
- Toplumsal adalet açısından, kimlerin sesleri en çok “omit” ediliyor sizce?
Sonuç: “Omit” Sadece Bir Eksiklik Değil, Bir Ayna
“Omit edilmek ne demek?” sorusu, sadece bir dil meselesi değildir. Bu kelime, toplumun kimi gördüğünü, kimi yok saydığını ve kimin hikâyesini anlatmaya değer bulduğunu gösteren bir aynadır. Erkeklerin objektif ve çözüm odaklı bakışlarıyla kadınların duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden kurduğu yorumlar birleştiğinde, “omit” kavramı sadece bir dışlanma değil, görünürlüğe giden bir mücadele alanı olarak ortaya çıkar.
Belki de en önemli soru şudur: Biz kimin hikâyesini anlatıyoruz ve kimleri hikâyemizin dışında bırakıyoruz?